TİTANYUM DİOKSİT DEYİP GEÇME!

TİTANYUM DİOKSİT DEYİP GEÇME:

Çocukluğun bazı dönemlerin de korkunç şeylere bir meyil olur. Çünkü yaşadıkları o korku aslında heycanla karışık bir keyif verir; "ben büyüdüm artık korkmuyorum ki" demektir aslında bu onların dünyasın da..

Sahi, çocukken hiç arkadaşlarıyla toplanıp cin çağırmayan var mıdır?

Yada korkunç bir video açıp saklana saklana izlemeyen?
Hepimizin bir peri hikayesi vardı yarısını uydurduğumuz değil mi?

Bende 9-10 yaşlarımda kendimi korkutmayı seviyordum.
Mesela akşam olunca evin en ücra köşesine gidip hadis okumaya başlardım..

Hadisten korkulur mu hiç? demeyin..
10 yaşında bir kız çocuğu okumak için "Deccal hadislerini" seçmişse bal gibi korkulurdu. Okuduğum hadislerden birinde Allah Rasulu şöyle buyuruyordu:
-Vallahi, kişiler deccalı mümin zannedecek ve ona tabii olacaklar. Sevk ettiği şüpheli şeylerin de ardına düşecekler!

O vakitten beri düşünürdüm:

-Yahu bu nasıl olacak?
Aptal mı bu insanlar?
Hem alnında "kafir" yazdığı ve hemde deccal olduğunu bildikleri halde nasıl onu Mümin zannedebilirler? Nasıl bunları bile bile ona tabii olacaklar? Nasıl şüphelilerden kaçmazlar?

Gözleri kapalı şekilde akın akın bu hale nasıl düşecekler?
Bunlara zihnimde bir mana veremeyip, cevap bulamayınca kendi kendime hayrete düşüyordum.

Taa ki "Titanyum Dioksit" ile tanışana kadar..

Yani kısaca 💥"E171" deniliyor ona.
Sakızdan, ekmeğe, diş macunundan, çikolatalara kadar her paket ürünün içerisinde bulunuyor.

Almanya, Fransa gibi ülkeler de yasak olsa da bizim ülkemizde alabildiğince serbest.

Korkuç olan şu;
Bu madde girdiği beden de asla yok edilemiyor. Çünkü vücud bunu tanımadığı için hazmedemiyor dolayısı ile en zayıf organda depolanmaya başlıyor.

Günümüzde bir çok insanın beyninde birikim yapan titanyum dioksit neticesinde insan "kendi iradesi ile adım atamayacak" hale geliyor.

Kol ve bacakları inanılmaz ağrıyor keza başları da öyle.. Küçücük çocuklar da dahi inanılmaz baş ağrıları var.

-Adım atacak halim yok,
kolumu kaldıramıyorum yerinden.
Bir yerden tanıdık geliyor mu bu sözler?

Hepimiz her gün bu haldeyiz.
Çocuklar önceden sabahtan akşama kadar koşup oynar yorulmak nedir bilmezken bugün markete gidip gelirken nefes nefese kalıyor 2 merdiven çıkamıyorlar.

O Allah'ta hiçbir kulunu içi haramlarla dolu bir tablet ilaca mahkum edecek bir Allah değildir..!

Hangi kimyasal taşını kaldırsam, altında israilden evvel itikadsızlık görüyorum ben...!

Güvenemiyoruz bir türlü ne ayetlere nede hadislere!

Isviçreli bilim adamı deyince akan sular duruyor, haramlar bir anda helal oluyor ama Allah ve Rasulu diyince "ama" lar başlıyor!

Ben son olarak diyorum ki:

-Biz bugün Musa Aleyhisselam'ın annesi gibi "emzirip, sandıklar da saklayıp, Rabbimize havale etmeliyiz" yavrularımızı.

Dualarla zikirlerle etraflarına kaleler örüp, tek çeşitte olsa, bir lokma da olsa helal ve temizliğinden emin olduklarımızla beslemeliyiz..

O zaman belki bize de gelir o kutlu müjde:

-"Musa’nın annesine şöyle ilham ettik:
Bu çocuğu emzir;
sonra öldürülmesinden korktuğun zaman onu suya bırakıver, boğulmasından korkma, ayrılmasından kederlenme. Çünkü biz, muhakkak onu sana geri vereceğiz!.”
(Kasas sûresi: 7)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DR. AİDİN SALİH HOCAMIZIN KALP VE BEYİN DAMARLARINI AÇICI MEŞHUR KÜRÜ

KABUKLARI SOYULMUŞ VE KIZARTILMIŞ SUSAMLARIN EZİLMESİ İLE MEYDANA GELEN TAHİN İNSAN SAĞLIĞINA SAYISIZ FAYDALARI OLAN MUCİZE BİR BESİN KAYNAĞIDIR.

LGBT Dehşeti !!!